20 Nisan 2024
Her yorulmuşluğun zaferi dinlenmektir ve varacağın yer yine kendi kalbindir.
Gönlünün en kuytularında bağdaş kurup dinlenmeyi en çok sen hak ediyorsun.
Gönül bahçende hiç bir çiçeği soldurma, kimsenin ezip dökmesine müsade etme.
Emin adımlarla yürürken çiçekleri ezip geçme!
Karanlıksa eğer yolun, aydınlık yine sensin.
Sen aydınlat ki hiçbir taş yolundan geri çevirmesin.
Yokuşun dik oluşu gözünü korkutmasın;
her dik yokuşun ardında bir düzlük var unutma!
Yolunu aydınlatırsan o düzlüğe erken varırsın…
Kimse talan etmesin gönül bahçeni, solmuş çiçekleri anca sen ve kalbin filizlendirebilir, yeşertebilir…
Yol yorsa da vardığın yeri anca sen cennet bahçesi yapabilirsin…
Beklentiye giren kalbinin müjdesini düzlüğe çıktığında, alacağını unutma.
Hep hatırlat kendine, ayağına takılan hiç bir taşa dikene aldırış etme.
Zafere giden yolda düşmekte var, kalkmakta!
Her seferinde daha sağlam kalkacaksan, nasıl veya neden düştüğüne üzülmek yerine güçlülüğünü zafer say…
Hayat bu.
Bazen yorulacaksın ama dinleneceksin de.
Hiç bir emeğin boşa çıkmayacağını ve gittiğin o yola inanman gerektiğini hatırlat kendine…
Nedenlere takılmadan güzel sebeplere doğru ilerle, pes etmemek için her yoruluşunda bu dik yokuşun en güzel yanının, dinlenmek olduğunu hatırlat kalbine.
Sen en güzel kendi gönül bahçende dinlenirsin.
Sen en çok kendine yük olmazsın.
Unutma, yolunu aydınlatmanın tek sırrı inanmak…
İnandığın herşeyi başarabilirsin. İnandığın her şeyin üstesinden gelebilirsin.
İnanırsan o güllerle çevrili bahçeye ulaşırsın…

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir