18 Nisan 2024

“Yasaların arkasını dolanarak da bazı işler çevrilmeye çalışıldığının farkındayız. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olan gelişmelere asla seyirci kalamayız. Mevzuat dışına çıkıldığı noktada gerekli müdahaleyi yaparız”

Haber / ARZU ÖZER

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2022 yılı Haziran ayı 1. Birleşim Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis Toplantısı’nda idareden gelen 18, komisyonlara havale edilen 1 ve gündem dışı 1 olmak üzere toplam 20 madde görüşüldü. Meclis’te konuşulan konular arasında Silifke’de çalışmaların sürdüğü Seka Limanı, GMK Bulvarı üzerinde bulunan ve afet riskli yapı ilan edilen PTT tesisleri gibi önemli konular konuşuldu.
“Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olan gelişmelere asla seyirci kalamayız”
Başkan Seçer, Meclis’te gündem maddelerine geçilmeden önce dilek ve temenniler bölümünde konuşan Meclis üyelerinin sorularını ve değerlendirmelerini yanıtladı. Silifke Taşucu’nda bulunan Seka Limanı’nda süren çalışmalarla ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Seçer, “Seka Limanı’nda gelişen olayları ben de takip ediyorum. Mutlaka Mersin’de yatırım olmalı, Mersin’de liman da olmalı. Mersin’de yol da yapılmalı, fabrika da olmalı, iş sahaları da açılmalı, konutlara da alanlar açmalıyız. Ancak bütün bu işlemleri yaparken bunları belirli bir mevzuat çerçevesinde yapmamız gerekiyor. Ama zaman zaman şunu da gözlemliyoruz; yasaların arkasını dolanarak da bazı işler çevrilmeye çalışıldığının farkındayız. Bu da ayrı bir tartışma konusu ama liman özelinde değerlendirme yapacak olursam; Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olan gelişmelere asla seyirci kalamayız. Mevzuat dışına çıkıldığı noktada gerekli müdahaleyi yaparız. Diğer kurumlara ait sorumluluk alanlarındaki gelişmelere de yanlışlara da eğer kurum gerekli refleksi yasal çerçevede gösteremiyorsa da onu gösteririz, bir görüş olarak ortaya koyarız” dedi.
“Bizim tartıştığımız üzerindeki alanlar
değil, o arsanın değeri”
Meclis’te GMK Bulvarı üzerinde yer alan PTT tesislerinin afet riskli yapı olarak ilan edilmesi konusu da gündeme geldi. Bu konuyla ilgili de değerlendirme yapan Başkan Seçer, bazı uygulamaların yerel yönetimlerin görüşü alınmadan yapıldığına dikkat çekerek, “Mevcut yasalara göre Çevre Bakanlığı resen düzenleme yapar. Bu yasaları biz çıkarmadık. Bunlar son iktidar dönemlerine ait uygulamalar. Yani yerelin haberi olmadan resen yapılan işlemler. Sadece bu değil bunun gibi onlarca işlem. Bunun gibi kentin istikbaline kast edebilecek, kentin istikbaline ya da olumlu tesir edebilecek onlarca proje resen Çevre Bakanlığı’ndan ya da ilgili kurumlar tarafından yapılabiliyor, planlanabiliyor, müdahil olunabiliyor. Kentin 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planını bu Meclis’in yapması lazım. Alanın üzerindeki binalar afet riski taşıyor diye açıklama yapıldı. Buraya kadar tamam. Bizim Kırmızı Lacivert İşhanı’nı, Tarsus Şelale Oteli binasını yıkma nedenimizde zaten bu. İyi güzel de bizim tartıştığımız üzerindeki alanlar değil, o arsanın değeri, o arsanın imar değişikliği ile elde edilecek rantı. Bu rant nereye gidiyor? Uygun yere gidiyorsa başımız üzerine. Hiçbir lafımız sözümüz yok. Acaba buradaki yerel devlet kurumlarının; örneğin Büyükşehir Belediyesi’nin ya da Yenişehir Belediyesi’nin bu arsa ile ilgili bir tasarrufu olabilir mi?” dedi.
Erdemli’deki Hazine arazileri üzerinde yaşayan vatandaşların mağduriyetinin dile getirilmesi üzerine de değerlendirme yapan Başkan Seçer, “Açıkçası bu konu Hazine’nin konusu. Bu konu Büyükşehir’in herhangi bir taraf olduğu, müdahil olduğu bir konu değil ama Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim müdahil olduğum bir konu var ki; orada yaşayan hemşerilerimin mağduriyeti. Bu mağduriyet o vatandaşımızın orada bulunmasının; yasal zemine oturmamış olsa bile buna dikkat edilerek yapılması lazım. Orada bir köylü vatandaş tarımsal faaliyet yapıyor, evet orada işgal ettiği alan şu anda hukuki olarak onun alanı değil ama bu demek değildir ki bir önlem almadan, katkı yapmadan, yol çizmeden, yol gösterilmeden yaka paça o alandan bu insanları çıkarıp atmak doğru bir yaklaşım değil. Devlet aklı bunu yapmaz. Onun için de daha dikkatli işlemler yapmak durumundayız diye düşünüyorum” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi’nin arsa fakiri olduğunu da hatırlatan Başkan Seçer,  hizmet yapmak için uygun araziyi rahatça bulamadıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Acaba Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bir kültür merkezi arayışı var da rahat arazi bulabiliyor mu? Ya da az önce söyledim; Zafer Çarşısı örneğinde olduğu gibi. Buradaki esnaf arkadaşlara uygun bir projeyle iş yeri yapıp en azından onların mağduriyetini önleme gibi bir çabası var. Bunu yapacak bir arazisi var mı? Arazi bulabiliyor mu? Ya da Mersin Büyükşehir Belediyesi kendisine kamuya hizmet verecek hizmet alanları yapmak istiyor, kamu binaları yapmak istiyor. Bunun için bir alanı var mı? Şimdi bunlar nezaketen de sorulmadan resen, emren; ‘PTT arazisini biz turizm ve ticarete dönüştürelim önce gönderelim bakanlığa. Sonra gelsin önünüze biz bunun gereğini yaparız’. Kardeşim sen tüccar mısın? Bu memleket sizin babanızın malı mı? PTT kamu malı. Yerele bir sorun, görüş alın, bir şey söyleyin. Bizden istenen görüş şu; o da şekil şartını yerine getirmek için; biz olumsuz da görüş versek zaten orada işin adı konmuş gereken yapılacak. Bir anlamda bizi çok özür diliyorum enayi yerine koymak, aptal yerine koymak. Bizim aptal görüntümüz yok. Bu memleket kimsenin babasının malı değil. Yasalar çıkar, her çıkan yasa doğru değildir, memleket hayrına değildir. Bu gibi işlemler memleket hayrına değildir. Buna ben de çok şiddetle karşı çıkıyorum, çıkmaya da devam edeceğim.”
Bir Meclis üyesinin sinekle mücadele konusundaki teşekkürü üzerine de konuşan Başkan Seçer, asıl işin vatandaşlara düştüğüne vurgu yaptı. Küçücük bir su birikintisinde bile binlerce sivrisinek ürediğini hatırlatan Başkan Seçer, mücadelenin kimyasal ilaç sıkarak sürdürülmesinin de çevre adına zararına dikkat çekti. Seçer, “Bizim onu kimyasal sıkarak öldürmemizle olmuyor. Kaynağında kurutmamız için vatandaşlarımız da bu konuda hassasiyet sahibi olsunlar demek istiyorum. Bu hinterlant su havzalarının, lagünlerin, göletlerin, bataklıkların yoğun olduğu bölgeler. Çok daha hassas çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Başkan Seçer, toplu iş sözleşmesi ve çalışan ücretleri ile ilgili yapılan değerlendirmelerin üzerine, “Çalışanların ücretleri konusunda kadrolu işçi statüsünde olanlara yönelik bazı tezviratlar var. Ben vatandaşlarımızın bu hayat pahalılığı karşısında ezdirilmemesi taraftarıyım. Ancak önemli bir hassasiyetim de Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan, taşeron diye tabir ettiğimiz sürekli işçi statüsünde çalışanlar geçici işçi statüsünde çalışanlar. Geçici işçi statüsünde çalışanlar ve kadrolu işçi statüsünde çalışanların, yani toplu sözleşme marifetiyle ücretlerini sosyal haklarını belirleme yetkisinin iki kesimden biri yani Büyükşehir’e ait olduğu konularda ben adalet dağıtmak zorundayım. Aynı işi yapan kadrolu işçi 10 TL alırken ben sürekli işçi statüsünde çalışana 5, 6 TL verdiğim noktada adaletsiz bir iş yapmış olurum.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir