FIRSATLARIN ÜLKESİ..!
Paran varsa fırsat çok, fırsatçıların ise yol vereni çok! Burası da onlar için en uygun ülke.
Bir market aç, senin bakteri gibi çoğalmana izin veren bir de ülke olsun!
Sonra zamlar gelsin, suçu da zincirlere bırak ki üstünde kalmasın..!
Onlar da bunu fırsata çevirsin, bindirdikçe bindirsin!
Sen de bir denetim yap, adettendir!
Bir iki göstermelik ceza da kes!
Sonra ne mi olsun?
Ülkenin makus kaderi, saldım çayıra mevlam kayıra!
Bir süre sonra, ‘Mahalle bakkalı candır’ dersin…
Bakkallar düzgün olsa zincir marketler zaten tutunamazdı. Müşteriyle ilgilenmez, iki kat fiyat çeker, ürün iadesi diye bir şey yok, son kullanma tarihine dikkat etmez..!
Mahalle bakkalı diyorsunuz da, pirinç alayım dedim bakkaldan. Markette 12 TL olan pirinç bakkalda 14.80 idi. Bundan 1 yıl evvel.
Bir daha bakkala uğramadım..!
Pazarlarda da durum aynı. Pazarlar market fiyatına satıyor her şeyi.
Herkes fırsatçı olmuş anlayacağınız..!
Bakkal ve zincir marketin farkı;
biri fakir fırsatçı,
diğeri zengin zincir fırsatçı!
Onun da yeterince parası olsa o da zincir olacak..!
“Ağacın kökünde sorun varsa daldaki yaprağı dövsen, beyhudedir…
Ya kök susuz kalmıştır veya köke musallat olan haşarat sayısı fazladır.”
Bizim ülkede insanın kökü aynı. Sadece kimin imkanı olup olmadığıdır mesele!
Peki bunun sorumlusu kim? Fırsatçılar mı?
Yoksa onlara göz yumanlar mı?
Göz yumanlar da fırsatçı olabilir mi?
Dedim, “olabilir!”
